Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU,

Öncelikle partinizin 37. Olağan Kurultay’ında çıkan sonucun ülkemizin geleceği adına hayırlı olmasını dilerim. Kurultay konuşmanızı baştan sona izledim. Benzer şekilde Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan röportajınızı da dikkatle ve mutlulukla okudum. İçimde, Türkiye’deki karanlık tablonun değişeceğine dair umutlar filizlendiniz.

Sizi böylesi bir konuda rahatsız etmeyi hiç düşünmezdim. Ancak Bodrum Belediye Başkanınız Sn. Ahmet ARAS‘ın biz dahil Gündoğan mevkiinde yaşayan yüzlerce ailenin ruh sağlığını bozacak hale getiren BVS Bosphorus isimli otele gösterdiği müsamaha canımızı çok sıktı.

Ruhsatsız olarak iki aydır yüksek sesle canlı müzik yaparak bölge sakinlerini hayattan bezdiren, kanun ve kural tanımaz bu işletmeye ilişkin yüzlerce şikayet ortadayken, Bodrum Belediye Başkanı Sn. ARAS 37. Kurultay için Ankara’ya giderken vekalet bıraktığı kişi marifetiyle ruhsat verdirdi. Maalesef, verdikleri ruhsatın ne haklı bir gerekçesi var, ne de her hangi bir yasal dayanağı.

Ruhsatı olsun veya olmasın, söz konusu işletme gündüz ve gece aşırı yüksek sesle büyük gürültü kirliliği yaratmakta ve çevreyi cehenneme çevirmektedir. Öyle ki, pek çok komşumuz gürültüden yaşanmaz duruma gelen evlerini satışa çıkarmaktadır.

İki aydır yaşamakta olduğum cehennem azabı bir yana, CHP’li herhangi bir belediye başkanının idare-i maslahatçı tutumunu görmezden gelemem. Gündoğan mevkiinde yaşayan binlerce kişinin gürültüyü kastederek ‘bunların AKP’den ne farkı var?’ demelerine yanıt bulma imkanız kalmadı. Çünkü herkes yapılan işin mevcut yasalara ve mevzuata aykırı olduğunu biliyor.

Sayın Kılıçdaroğlu,

Ahmet Bey iki ay önce evime ziyarete geldi ve meseleyi çözeceğinin sözünü verdi. Konuşma sırasında “Rabbim bana nasip etti, üç aylık parti üyesiyken Bodrum belediye başkanı oldum.” dedi. Eşim Ercan Karakaş ise “Sizi Rabbiniz değil, Partimizin Genel Merkezi seçti” dedi. Başkan bu tanımlamaya bozuldu ve sanırım buradan husumet oluştu.

Maalesef CHP’nin Bodrum Belediye Başkanı, Gündoğan halkının karşısında ve mafya usulü yöntemler kullanan bir işletmenin yanında olmayı seçmiştir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Ne vatandaş olarak, ne bir demokrat olarak, ne de bir sanatçı olarak bu durumu kabul edemem.

Sizin bu konulardaki şahsi duyarlılığınızı ve hakkaniyetinizi bildiğimden size yazıyorum. Gereğini bilginize ve ilginize sunuyorum.

Sağlıcakla kalın.

Müjde AR